Baharı Müjdeleyen Çiçek; İstanbulensis

1982 yılında İngiliz bilim adamı Brian Mathew tarafından yeni bir çiğdem çeşidi olarak dünyaya tanıtılan ve adını yetiştiği şehir olan İstanbul’dan alan İstanbulensis çiçek açtı. Dünyada sadece İstanbul’da yetiştiği için koruma altına alınması gereken İstanbulensis, Sultanbeyli ilçesi sınırlarındaki Aydos Ormanları’nda bu yıl da görülmeye başlandı. Her yıl Şubat sonlarında görülen İstanbulensis, sarı renklerliyle açarak baharın gelişini müjdeliyor. Toprak altında yumrusu olan küçük bir çiğdem çeşidi olan İstanbuensis’in şimdiye kadar yetiştiği tek alan olarak Aydos Ormanı biliniyor. Bu yıl Aydos Ormanı’nda sadece 20-30 kök çıktı.

Çiğdem çiçeğinin İstanbul’da korunmaya ihtiyacı olacak kadar az yetiştiğine dikkati çeken İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neriman Özhatay, “Bu çiçek botanik anlamda dar yayılışlı ve endemik bir bitki olmasıyla büyük öneme sahiptir. Mutlaka korunması gerekiyor, bunun içinde önce yaşam alanının korunması gerekli. Meraklıları tarafından saksıları hapsetmek yerine yaşam alanına sahip çıkılmalı. Halka, bitkinin kendi bölgelerine has ve adını İstanbul’dan alan tek çiçek olduğunu anlatmak gerekir” dedi.

İstanbulensis Flower

Saffron crocus – Istanbulensis, which had been named after the city it grows in and introduced to the world by an English scientist Brian Mathew in 1982 as a new crocus, has bloomed again.

Since it is an endemic and endangered flower and grown only in Istanbul, Istanbulensis has been spotted in the Aydos Woods situated within Sultanbeyli district borders. Istanbulensis appears towards the end of the February heralding the arrival of the spring by blooming in yellow.

Istanbulensis can only successfully flourish in the Aydos Woods area. This year in the Aydos Woods there are only 20-30 surviving roots.

Prof. Neriman Özhatay, an academician at the Pharmaceutical Botanical Major Science Department of Pharmacology Faculty of Istanbul University, remarked that the crocus flowers in Istanbul are cultivated in an insufficient numbers requiring a protection of this flower. She added saying, “In botanical terms this flower is very important because it has a narrow expansion trait and a very endemic one. It should definitely be protected, and to this end first its habitat should be maintained. Instead of locking them up in pots by its enthusiasts, its habitat should be attended and protected. The general public should be informed about its uniqueness in terms of its peculiarity to their region and its name given after Istanbul that makes this flower the only flower in Istanbul bearing the city’s name.”