Mohamad Ali Thaher Migdady – Syrıa / Jordan
Mohamad Ali Thaher Migdady was born in [[Beit Eids (Irbid)]] in 1952. He graduated from [[University of Damascus]] with a Bachelor’s degree in Agricultural Engineering in 1974, and a master’s degree from [[University of Jordan]] with a specialization in agricultural economics in 1988. He completed his doctorate studies in international economics from the United States in 1994. He was elected president of the Jordanian Writers Association branch in Irbid governorate for several sessions since 1987. He was also elected secretary of the Jordanian Writers Association in 2006, and elected president of the Union of Arab Internet Writers 2007. Since 2005 Miqdadi has been a member of the International Council for the Arabic Language, Jordanian Writers Association, Arab Writers Union, Tunisian Writers Union, and the American Economists Union.
The Gate of the Sky
The water of that city flows in streams
Like as if it is silver sluicing from a mystery hand
They have their kings, so that they are close to the sky
Receiving their sacredness, bravery, and their dignity.
And the walls of the city explains
How their streets were being drown
Through the sweat of brow of rigorous workers
And how it was overflowed with the faces
Of the migrants fleeing from the paws of poverty
And from the tortures of the black times.
I was one of the strange men
I beg you open your arms
So that I can dive into the glitter of the ancient pearl
Let your lap swallow me as well
And let your unending tales relieve my tiredness
Let you streets take away to a place
Where the stretched strings of my heart could vibrate.
Allow me, let me have my shattered dreams arranged in a row
Into the gap of your white marble
This is me the stranger
I would love to suit a lavander flower
And that of sublime realm
Where angels, prophets
They weave a new tableaux for life.
This is me the stranger
I learnt the language of thorn and clay
Of pointed rocks
Of scorched sands
And of pillows carved out of rock
But I did not learnt it yet
Like a light beam
The language dropped
In front of lovers
And the petals of tender flowers.
This is me the stranger
I am as lonely as the snow
I spend the night and day
Behind tightly closed doors
I go and return
Nobody is noticing me
Except bolt craftsmen and teasers.
This is me the stranger
My feet grew old on the steep roads
Blood froze in my veins.
Such that hungry vultures are soaring
By screaming their wounded desire
Around my ruins
I was tongue-tied because of the severity of the wind
Until the crystal of your eyes would be hugging my fears
And bringing again the fruit of embers
This is for the cold nibbling my joints was defeated
And again that tune is wandering inside my veins
And again my boddy too in the moonlit nights
And this is so becuase:
I wish from God to protect your lengthy shadow
Let him grow your busy sun
And with his affectionate hand
Let him bless you horizons impregnated with dreams.
Mohamad Ali Thaher Migdady – Suriye / Ürdün
Mohamad Ali Thaher Migdady Beit Eids, Irbid’de 1952 yılında dünyaya geldi. Şam Üniversitesinden 1974 yılında Ziraat Mühendisiliği Lisans Diploması ile mezun olduktan sonra 1988 yılında Ürdün Üniversitesinden Master Derecesini Tarım Ekonomisinde Uzmanlaşma alanındaki teziyle kazandı. 1994 yılında Doktora çalışmalarını ABD’de uluslararası ekonomi konusunda tamamladı. 1987 yılından bu yana Ürdün Yazarlar Birliğinin Irbid Vallilği Temsilciliği Başkanı olarak seçilip çeşitli dönemlerde bu görevi üstlendi. Kendisi ayrıca 2006 yılında Ürdün Yazarlar Birliği Genel Sekreteri olarak seçildi. 2007 yılında ise Arap İnternet Yazarları Birliği Başkanlığı görevine seçildi. Miqdadi, 2005 yılından bu yana Arap Dili Uluslarası Konseyinin, Ürdün Yazarlar Birliğinin, Arap Yazarlar Birliğinin, Tunus Yazarlar Birliğinin ve Amerikan Ekonomistler Birliğinin üyesidir.
Göğün Kapısı
Suyu oluk oluk akar o şehrin
Esrarengiz bir elden akan gümüştür sanki
Kralları var ki göğe en yakın olanlar
Gökten alırlar kutsallıklarını, yiğitliklerini, ağırbaşlılıklarını.
Ve şehrin duvarları anlatır
Nasıl boğulduğunu sokaklarının
Haşin işçilerinin alın terleriyle
Ve nasıl taştığını simalarıyla göçmenlerin
Yokluğun pençelerinden kaçan
Ve kara zamanların işkencelerinden.
Bu gariplerden biri de benim
Yalvarırım bana da aç kollarını
Ki dalayım ışıltısına kadim incinin
Beni de yutsun kucağın
Ve alsın yorgunluğumu bitmeyen masalların
Alsın sokakların
Kalbimin gergin tellerinin tıngırdayacağı yere.
İzin ver, dizeyim beyaz mermerinin boşluğuna
Paramparça olmuş hayallerimi
Ben ki bu yabancı
Yaraşmak isterim bir lavanta çiçeğine
Ve meleklerin, peygamberlerin
Hayat için yeni bir tablo dokuduğu
O yüce âlemine.
Ben ki bu yabancı
Dikenin ve kilin dilini öğrendim
Sivri taşların
Kavrulmuş kumların
Ve kayadan yontulmuş yastıkların
Fakat henüz öğrenmedim
Bir ışık huzmesi gibi
Âşıkların önüne
Ve taze çiçeklerin taç yapraklarına dökülen dili.
Ben ki bu yabancı
Kar kadar yalnızım
Sımsıkı kapıların ardında geçiriyorum
Geceyi ve gündüzü
Geliyorum gidiyorum
Sürgücüler ve yüncülerden başka
Kimse fark etmiyor beni.
Ben ki o yabancı
Sarp yollarda ihtiyarladı ayaklarım
Kan dondu damarlarımda.
Öyle ki süzülmekte aç akbabalar
Haykırarak yaralı arzularını
Yıkıntılarımın etrafında
Rüzgârın şiddetinden dilim tutuldu
Gözlerinin kristali korkularımı kucaklayana
Ve tekrar közün meyvesini getirene dek
Ondandır ki yenik düştü eklemlerimi kemiren soğuk
Ve yeniden dolaşıyor damarlarımda o ezgi
Yeniden mehtaplı gecelerde bedenimde
Ve bundandır ki:
Dilerim Allah’tan korusun upuzun gölgeni
Büyütsün işlek güneşini
Ve şefkatli elleriyle
Kutsasın düşlere gebe ufuklarını.