Özgeçmiş

İhsan Deniz

1960 İnegöl doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunu. Yönelişler ve Bürde dergilerinde yazdı. 90’lı ve 2000’li yıllarda İpek Dili’ni çıkardı. Son şiir kitabı “Sırr-ı Kader” Şubat 2023’te basıldı.

J

Sevdiğin iki renk söyle. Üst üste
iki kere, iki hayalin kesiştiği yerde.
İki renk, iki hayal, iki kere…

Koyu siyah.
Açık beyaz.
Hangisi konsun omzundaki pencereye?

Açık siyah koyu beyaz
bir davet alalım kalp
kesiğinin dikildiği gece.
Sana kucak dolusu ilkbaharla geleyim.
Seni saman sarısı bir mevsimin ortasında bulayım.
Bir düğmene bin omuz feda edeyim.

Şu horoz beni çağırıyor ne zamandır.
Gitsem kaybolacağım.
Gitsem sönecek alfabem, taşa dönecek sigaram.
Gitsem dudağım bakır, bıçak turuncu, kardeşler küs.
Kör ve sağır dilim, bunu sana nasıl
söylesem, söylesem
yırtılacak topuklarım.

Kalbimi yar da çırpınan kuşu seyret.
Kimi tenha, kimi kalabalık…
Uyutmuyor beni açık unutulmuş bu kasvet.

Tutkuyla göz açıp kapamak
tehlikelidir demiştim sana.
Ruhunu yarım bırakmak,
kalbinde alaca bir buzağı saklamak…

Mutluluğu ağustosa taşır gibi
kapat gözlerini tutkuyla,
omzumu parlatacak iki renk söyle bana.


İhsan Deniz

He was born in İnegöl in 1960. He graduated from the Philosophy Department of Istanbul University’s Faculty of Letters. His writings appeared in the magazines of Yönelişler and Bürde. İhsan Deniz had published the magazine called İpek Dili during 90s and 2000s. His latest poetry collection entitled “Sırr-ı Kader – Fate’s Mystery” was published in February, 2023.

J

Speak of two colors you like. One after the other
twice, at the point two dreams intersect.
two colors, two dreams, twice…

Pitch black.
Light white.
Which one should settle on your window?

Light black dark white
let us receive and invitation
at the night where the heart’s cut was to be stitched.
Let me get to you with armload spring season.
Let me find you in the middle of a straw yellow season.
Let me sacrifice a thousand shoulders for one of your buttons.

This rooster has been calling on me for a long time.
Had I gone, I would get lost.
Had I gone, my alphabet would blow out, my cigarette would turn into a stone.
Had I gone, my lips are copper, the knife is orange-colored, siblings are at outs.
My tongue is both blind and deaf, and
how could I tell you about it?
My heels are going to be torn.

Crack open my heart or watch the birds beating the wing
Some solitary, some crowded…
This dolefulness which was forgotten open, would not let me sleep.
I had told you that it is dangerous
to clip your eyes passionately.
To leave your soul being half,
to hide in your heart a mottled calf…

Close your eyes passionately
like carrying happiness to August.
Affirm two colors to brighten up my shoulder.